Paşabahçe Vapuru batırılmasın. Anılarımız suya gömülmesin
Dün öğleden sonra arkadaşım
Veysel Bingöl ile çocukluğumuza Paşabahçe Vapuruna gittik. Beykoz
Belediyesi’nin tam karşısında demir kapılarla çevrili bir iskeleye bağlamışlar.
İzinsiz girilmez levhaları koymuşlar. Çocukluğumuza dönmenin heyecanı ile
fotoğraf çekmeye başladım. Az sonra resmi kıyafetli güvenlik görevlisi yanımıza
geldi fotoğraf çekmenin yasak olduğunu izin alınması gerektiği uyarısında
bulundu. 10-15 sene öncesi olsaydı gerekli cevabı davranışı benden fazlasıyla
görürdü. Bu sefer öyle yapamadım. Sadece “iskeleye bağlı açık bir vapurun
fotoğrafını çekmek nasıl yasak olabilir ki” falan dedim. Neyse izin almamız
gerektiğini söyleyince “peki alalım” dedik Beykoz Belediyesi’ne doğru yöneldik.
Paşabahçe Vapuru İstanbulluların değil şimdilerde Beykoz Belediye envanterinde
belediyenin malı. İki farklı daireden izin alıp bir güvenlik görevlisi
eşliğinde çocukluğumuza Paşabahçe Vapurunun içine girebildik.
1952 yılında İtalya Toronto’da
yapılan 2.5 günde kendi motor gücü ile İstanbul’a gelen ve İstanbul’da 18 deniz
mili hızla Köprü’den Adalar’a Yalova’ya giden Paşabahçe Vapuru sanki 150
yaşındaymış gibi yıpranmış. Yürüdüğümüz heyecan içinde bindiğimiz vapurun
güverte tahtaları içinde otlar fışkırıyor. Bir çok bölümü daha önceki nikâh ve
sergi salonu kullanımından dolayı kapalı o güzelin açık bej rengi koltuklar,
masalar, lambalar ve muhteşem bar artık yok.
Girişte sadece belki en son
seferini yaptığı Köprü, Büyükada, Kınalıada, Burgazada Yalova yazısı duruyor.
Hüzünle dolaşıyoruz açık olan yerleri. Altta Heybeliada’ya yanaştığında
Büyükada’dan sesini duyduğumuz makine dairesinde bulunan güçlü motorlarıda artık yok.
Ne güzel sesi vardı o makinelerin.
Paşabahçe Vapuru’nun en güzel
yeri bacası. Çocukluğumuzda hep onu sorardık. “Hangi vapurun bacasından
geçilir?” diye. Bacasının içinden merdivenle üst güverteye çıkılırdı. Çıktık
üst güverte de baca eski ihtişamında fakat güvertenin tahtalarının çivileri
çıkmış içinde otlar çer çöp çıkmış. Aşağıya düşmemek için dikkatliyiz. Hüznünün
fotoğraflarını çekiyoruz. Çocukluğumuzu arıyoruz. Fakat durum o kadar kötü ki
ağzımızdan laf çıkmıyor. Güvenlik görevlisi bizimle hüznümüzü paylaşıyor eşlik
ederken. Şimdi bu Vapur 6-7 milyon lira bulunamazsa artık burada kalamayıp su
sporlarına hizmet için Boğaz’ın serin sularına batırılacak. Belediye
yetkilileri bunun için pas ve korozyondan çevreye zarar vereceği uyarısı yapan
sivil toplum kuruluşlarına karşın İTÜ den gelecek raporu beklediklerini
söylüyor.
Fotoğraflarımızı çekip
çocukluğumuzdan çok az anıları bulduğumuz Paşabahçe Vapuru’na veda edip bu
vapur batırılmasın temennisiyle görevlilere teşekkür edip Beykoz’dan
ayrılıyoruz.
Bir tarih suyun altına gidecek
bir şehir halkı uyuyor.
Paşabahçe Vapuru için eve gelip
İnternet üzerinden kısa bir araştırma yaptığımda gerçekten çok üzüldüm. Adına
beste yapılan herkesin hayranlıkla izlediği bu vapurun batırılması karşısında
İstanbulluların duyarsızlığı beni sarstı. İstanbul’a geldikten bir yıl
sonra 1953’de Hürriyet Gazetesi’nin kurucusu başyazarı Sedat Simavi’yi
Sirkeciden ebedi istihratgahına Kanlıcaya taşımış.
Bir
mucizeye de şahit. 8 Aralık 1972 günü Marmara Denizi’nde seyreden Paşabahçe
Vapuru’nda bir doğum olmuş. Heybeliadalı
Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu, Paşabahçe Vapurunda doğan ilk kişi olarak olay ve
adı vapurun seyir defterine yazılmış. Talihsiz bir olayda yaşanmış Paşabahçe
Vapuru’nda Hamit Şengöz’ün abisi 1983’te vapurdan atlayarak intihar etmiş.
İstanbulluları çok sevdiği Paşabahçe vapurunda kim bilir ne çok anıları olan
vardır.
Son söz
Paşabahçe Vapuru’na bakmaya yenilemeye Beykoz Belediyesi gücü yetmiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından eskisine uygun restore edilir.
İstanbulluların hizmetine nostalji seferleri ile çıkar. Başka öneri Bahçe
serisi üç vapurdan biri Dolmabahçe hurdaya gitti. Fenerbahçe Koç Müzesi’nde
eskisi gibi yaşatılıyor. Bahçelerin en güzeli Paşabahçe, Fenerbahçe Vapuru’nun
yanında müzede korumaya İstanbulların anılarına dönmesi için ziyarete açılır.
Neden olmasın Uçak gemisi yapmaya hazırlanan Türkiye, Paşabahçe Vapurunu
batırır mı?
Yorumlar
Yorum Gönder