Dünya şairi Nazım Hikmet..
15 Ocak 1902 Selanik. Nazım Hikmet'in ilk fotoğrafı daha 53
günlükken çekiliyor.
Nazım Hikmet |
Nâzım Hikmet, Galatasaray'dan sonra 1917'de girdiği Heybeliada Bahriye Mektebi'ni 1919'da bitirip Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atanır. O yılın kışında son sınıftayken geçirdiği zatülcenap hastalığı tekrarlıyor aile dostu olan Deniz Hastanesi Başhekimi Hakkı Şinasi Paşa'nın gözetiminde iki ay süren bir tedavi döneminden sonra, kendisine iki ay da evde dinlenme izni veriliyor. Bu süre sonunda da toparlanamadığı, deniz subayı olarak görev yapabilecek sağlığa kavuşamadığı görülünce, 17 Mayıs 1920'de, sağlık kurulu raporuyla, askerlikten çürüğe çıkarılıyor. İşgal yıllarında bir grup arkadaşıyla Anadolu’ya geçiyor. Bolu’da Ankara hükumetinin direktifiyle öğretmenlik yapıyor. Moskova’ya gidiyor ve iki yıl Ekonomi Politik öğrenimi görür. İkinci gidişinde üniversitede tercümanlık ve asistanlık görevleri yapar.
Kız Kardeşi Samiye ile |
1928’de Türkiye’ye döner çeşitli gazete ve dergilerde
yazılar yazar. Ünlü bir şair olur. Çıkardığı kitaplar siyasal ve edebiyat
dünyasında büyük yankı yapar. Bu tek parti hükumetinin pek hoşuna gitmez Nazım
Hikmet’i bundan sonra hapis hayatı bekler. Tam 17 yıl çeşitli suçlardan hapis
yatar. Bu süre içinde Nazım’ı kurtarmak
için yurt içi ve dışından kampanyalar başlatılır. Yurt dışında Nazım Hikmet’e
özgürlük yürüyüşleri yapılır. İmza kampanyaları düzenlenir. Nazım’ın annesi sokakta imza toplar. Nazım
hapishanede açlık grevi yapar.
Büyük aşkı Piraye
Nazım, 1930'da tanışıp 1931'de evlenmeye karar verdiği halde
kovuşturmalar, tutuklamalar yüzünden buna olanak bulamadığı Piraye Altınoğlu
ile 31 Ocak 1935'te evlendi.
Karım benim iyi yürekli, altın renkli gözleri baldan tatlı arım benimPiraye Hanım 1935 |
Piraye Altınoğlu'nun ilk kocasından iki çocuğu vardı. Bu evlilikle Nazım Hikmet dört kişilik bir ailenin sorumluluğunu yüklenmiş oluyordu. Nazım Hikmet cezaevindeki son iki yılına girerken görüşmeci gelen dayı kızı Münevver Berk'e aşık olmuştu.
SSCB'ye ikinci gidişinde Lena Yurcnko ile evlenmişti. |
Hapisten 1950 yılında genel af yasası ile dışarı
çıkabilir. Cezaevinden çıkınca karısı
Piraye'den ayrıldı. Kadıköy'de, önce annesinin Bahariye'deki evinde, sonra bir
apartman katında Münevver Hanımla yaşamaya başladı.
Münnever Hanımla Burgazada'da 1950 |
Büyükada Nizam karakolu harekete geçer
1950 yılında Refik Erduran’la Büyükada’ya
gider Dil yolu üzerinde geniş bahçesi olan bir ev kiralarlar. Nazım bu eve
gelince yokuşun başındaki Nizam karakolu hareketlenir bahçenin giriş çıkışları
polisler tarafından gözetlenirdi. Nazım ve Erduran bu hareketliliği seyredip
eğlenir dururlardı. Uzun süre Büyükada’da dinlenir zaman zaman Burgazada’ya
geçer Sait Faik’in evinde kalırdı. Bu esnada bol bol düşünür ve planlar
yapıyordu.
1950 Büyükada Dil Burnu Yolunda Eniştesi Refik Erduran'ın evinde |
Nazım Hikmet’i askere alma girişimi başlar. Er olarak bir
dağ köyün gönderilmesi konuşulur hem de hasta olduğu halde. Hasta şair şubeye
çağrılır ve eline tebligat verilir.
Artık Türkiye’de kalamaz. Bir palan yaparak kaçışını
organize etmeliydi. Sıkı polis takibindeydi. 1951 yılında Mühürdar’da en son
olarak bir çay bahçesinde Zekeriya Sertel ve Müzzeher Va Nü ile görüşür. O
zaman örgütle ilişkisi olmayan ve polisin takip etmediği kız kardeşi Melda ile evli
olan Refik Erduran, gazeteci Malik Yolaç’ın sürat motorunu satın almak
amacıyla birkaç günlüğüne kullanmaya başlar. O sürat motoruyla bir sabah erken Nazım Hikmet’i
Tarabya sahilinden alarak Karadeniz'de Bulgaristan'a doğru yol alır. Amaç Bulgaristan kıyılarına ulaşmaktır.
Geminin ismini görünce küfür eder
Fakat Karadeniz çıkışında Rumen Plehanov şilebine rastladılar. Kararlarını değiştirip gemiye çıkmaya karar verirler. Nazım, Şilep'te mürettebata hem Fransızca hem de Rusça Nazım Hikmet olduğunu gemiye gelmek istediğini söyledi. Önce olumsuz cevap aldı bir saat süren bu tartışmalardan sonra gemiye alındı. Nazım Hikmet, şilepteki 'Plehanov' ismini görünce “Bu
herifi de hiç sevmem ama yapacak bir şey yok” diyerek bindi. 'Plehanov' Ekim Devrimi öncesi Bolşevik
Sosyal Demokrat ve Menşevik hareket içinde yer almış Rus Marksist teorisyen ve sanat düşünürüydü. Refik Erduran’ın da kendisiyle gelmesini istedi. Erduran, kabul etmedi
kucaklaşıp ayrıldılar. Sürat motoruyla Boğazdan geriye döndü ve çok
benzin yakıyor gerekçesiyle sürat motorunu sahibi Malik Yolaç’a iade etti.
Göçmenlik yılları
Nazım Hikmet önce Bükreş’e ardından ölünceye kadar yaşacağı
Moskova’ya geçiyor. Bir daha ülkesine dönemiyor. Oradan Moskova'ya geçmesi
üzerine, Nâzım Hikmet, 25 Temmuz 1951'de, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk
vatandaşlığından çıkarıldı. Sürgündeyken
birçok uluslararası kongreye katılan çeşitli ülkelere yolculuklar yapan Nâzım
Hikmet büyük bir ün kazandı. Yapıtları çeşitli dillere çevrildi. Pek çok kitabı
yayımlandı. Küba’dan Paris’e, Prag’a , Çin’e konferanslara katılıyor. Her gittiği
yerde büyük ilgi ve şöhretle karşılanıyor. O dönemin ünlü şairleri yazarları ve
devlet adamları ile samimi sohbet ve görüşmeler yapıyor şiirlerini yazmaya
devam ediyordu. 1955 yılı sonlarına doğru, Soyuz Multifilm Enstitüsünden
Arnavut giysileri konusunda bilgi almak üzere Nâzım Hikmet'i görmeye gelen
Valentina Brumberg'in yanında,
Eşi Vera Tulyakova |
Ocak 1962'de
Kruşçev'in aracılığıyla Nâzım Hikmet'e Sovyetler Birliği pasaportu verildi.
3 Haziran 1963
Şubat 1963'de Nâzım Hikmet Asya ve Afrika yazarlarının
Tanganika'daki toplantısına katıldı.
Martta, nisanda Berlin'deydi. Nisan sonunda Moskova'ya
dönünce "Cenaze Merasimim" adlı şiirini yazdı. Mayısta, oturdukları
apartman dairesi temizlenip boyanırken, Staraya Ruza'daki bir daçada kaldılar.
Staraya Ruza'dan döndükten kısa bir süre sonra ise, 3 Haziran 1963 sabahı,
Nâzım Hikmet bir kalp krizi sonucu Moskova'daki evinde öldü.
Vera Tulyakova ile |
Türk şairi Nazım Hikmet
Rus Yazarlar Birliği’nin düzenlediği büyük
bir törenle Moskova’da Novodeçi mezarlığında toprağa veriliyor. Nazım’ın son
aşkı Vera Tulyakova 2001 yılında öldükten sonra Vera’nın külleri
Nazım’ın mezarına, kalp hizasına serpiliyor. Nazım Hikmet yaşarken 3 vasiyet
yazdı. Mirasını oğlu Mehmet ile Türkiye Komünist Partisi’ne bırakan vasiyeti
geçerli sayıldı. Eşi
Eşi Vera Tulyokova ile keyif içinde |
Hasretin Şairinin en büyük vasiyeti Nazım, vatanına insanına hasret bir şekilde bu dünyadan ayrıldı. En büyük vasiyeti yerine gelmedi.
Vasiyet
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
Özel teşekkür
Nazım’ın kız kardeşi Samiye Yaltırım’ın derlediği ‘Fotoğraflarla
Nazım Hikmet’ kitabını bana fark ettiren
temin eden ve bu fotoğrafları almamı sağlayan İstinye’den kitap kurdu can
dostum Sefa Demirbilek’e çok teşekkür
ediyorum.
Nazım Hikmet |
Kemal Tahir ve Hikmet Kıvılcımlı Çankırı Cezaevi 1940 |
Vera ile Moskova yılları |
Mavi gözlü dev şiirini yazdığı dönemde Moskova'da evlendiği Nüzhet hanım 1921 |
Annesi Celile Hanım ve Kız kardeşi Samiye ile Moskova dönüşü |
Eşi Lene Yurçenko |
1933 Bursa Cezevi ilk tanışıklık |
Vala ile Ankara Yolunda 1921 |
Dünyayı kurtaracak olan entellektüel birikimdir. Adilciğim çok güzel bir çalışma olmuş. Emeğine sağlık. Teşekkür ediyorum. Sefa Demirkol
YanıtlaSilteşekkürler
SilÇok sağ ol güzel sözlerin için Sefa Demirkol
YanıtlaSilsağolasın
SilAdilcim ellerine sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilÇok sağ olasın Sezay
Sil